
Bu zorlu yolculuğunda etkisiyle yükselişe geçen Sivasspor deplasmanına dair kaygılar oluşmaya, hatta iyice artmaya başladı içimizde. Ligin ilk yarısı kendi sahamızda 2-1 yenmiştik ama yine de korku sarıyor insanı yavaş yavaş. Sonuçta deplasman.
Neyse maç başlıyor. Maçın henüz başında etkili bir Sivas gördük bunu belirtmek lâzım fakat sonuca gidememeleri tek şansımızdı. Baskıları fazla uzun sürmedi 14. dakikada Necati kaleye 25-30 metre mesafede ayağına aldığı topu hiç tereddüt etmeden rakip kaleye gönderdi. Nitekim kalece Senecky'nin de önde olması belki de sezonun en güzel gollerinden birine sebebiyet verdi. 0-1
Daha sonrasında fazla bir etki koyamadık ortaya. Sonuçta oyuncularımızın hemen hemen hepsi teknik oyuncular ve farklarını bu şekilde yaratıyorlar. Ancak kötü saha zemini kontrollü bir oyuna elverişli olmadığından oyuna ağırlığımızı koymakta zorlandık diyebiliriz. Karşılıklı bazı ataklar, Elmander'in kaçan gol pozisyonu - ki orada da Senecky kontrolsüz bir şekilde hamle yaptığından penaltı kanaatindeyim - dışında tehlikeli atağımız yoktu.
2. yarı daha derli toplu bir Galatasaray izledik diyebiliriz genel olarak. Önce Ujfalusi çıktı sahneye. Selçuk'un ortasında kafalardan seken topu penaltı noktası üzerinden vole bir vuruşla kaleye gönderen Ujfalusi 2006 yılından beri ilk defa lig golü atmış oldu. 0-2
Maç daha bi bizim istediğimiz gibi giderken 81. dakikada Aydın Yılmaz çıktı sahneye. O da en son 2011 Mart'ında Ankaragücü'ne karşı gol atmıştı. Necati'nin verdiği pasta kalecinin sağından çok temiz bir vuruşla farkı açtı. 0-3
Bitti bitecek derken 90+3'te bu sefer tekrar Necati; perdeyi ben açtım, ben kaparım dercesine bir gol attı. Selçuk'tan aldığı harika ara pasla ceza sahasına giren golcü topu kalecinin altından filelere yuvarladı. 0-4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder