Galatasaray hangi bölgeye transfer yapmalı?

Sizce; Sneijder yeni bir Hagi olabilir mi?

13 Ağustos 2011 Cumartesi

10

  Rafa kaldırılması gereken numaralardan birisi bence. Büyük takımlar efsane futbolcularının numarası her zaman rafa kaldırmış müzede sergilemeye başlamıştır. Mesela Napoli, 10 numaralı forma Maradona'ya ithafen müzeye kaldırılmıştır. A.C Milan'da ise efsane kaptan Maldini'nin 3 numarası. Manchester City ise FIFA Konfedarasyon kupası sırasında saha da kalp krizi geçirerek maç anında ölen Kamerunlu Fae'nin 23 numarasını. Buna tabii daha bir çok örnekte eklenebilir.

  Ama Galatasaray'ın 10 numarası hâlâ futbolcu- ların emrinde. Sürekli o efsaneyi birilerinin sırtına geçirme umuduyla yapılıyor transferler. Peki ne mi oluyor? Bu futbolcuların çoğu formanın hakkını veremeden ayrılıyor bu takımdan. Hem de en büyüklerle aynı numarayı taşıma şerefine nail (!) olmuş vaziyette. Galatasaray'da 10 numara Metin Oktay'ın numarasıydı. Onunla sevildi bu numara. Yıllarca gururla, onurla, şerefle, hakkını vererek taşıdı bu numarayı. Daha sonra Tanju Avrupa Gol Kralı olarak ayrı bi onurlandırdı bu formayı. Çok gol attı. Röveşatalarıyla hafızalara kazındı. Ve belki de 10 numaranın doruklara ulaştığı an, daha doğrusu doruklara ulaştıran futbolcusu geldi birgün Galatasaray'a. Karpatların Maradonası diyenler de vardı ona Dünya çapında. Hakkını da verdi formanın. UEFA Zaferini yaşayan baş aktörleden birisiydi. O Hagi'ydi. Kimse onun kadar haketmedi belki de bu formayı. Yapılamayanları yaptı. Orta sahadan avladı. Hafızalara kazındı. En çokta Monaco'ya attığı gol ile.

Ondan sonra kimler mi geldi? Kimler gelmedi ki. ilk Haim Revivo giydi bu formayı. Henüz ilk maçında 3 gol birden atınca dedik ki "işte yeni Hagi". Ama o fos çıkanların başını çekti. Galatasaray kariyeri sadece 12 maç sürdü ve o 3 golden öteye geçemedi. Daha sonra yeteneği yere göğe sığdırılamayan -ki bence de öyledir çünkü iyi oynadığı zaman rakibini toz duman ederdi- Felipe. 10 numarayı giyen ilk Brezilyalıydı Galatasaray'da. O da 1 sezon sonra ayrıldı. Daha sonra Avrupa'dan dönen Hakan Şükür bir sezonluğuna giydi bu numarayı. Fena değildi ama 10 numara da değildi ki zaten kendisi de sezon sonunda adıyla özdeşleşen 9 numarayı aldı tekrar. Bi süre Necati korudu bu onuru. Daha doğrusu korumaya çalıştı. İyiydi ama birşeyler eksikti. Çünkü Galatasaray taraftarı 10 numarayı giyen herkesten hep Hagi gibi olmalarını bekledi. Öyle istedi.Lincoln tam aradığımız isim dedik ama sürekliliği yoktu ve disiplinsizdi. Derken bir anda Arda'nın sırtına geçirdiler bu numarayı. O Hagi'den sonra gelenler arasında ona en çok yaklaşan bi isimdi belki ama maç kazandırma yeteneğinden yoksundu biraz. Sezon içinde bunu en fazla 1-2 kez yapabiliyordu. Artık o da ayrıldı takım- dan ve ben diyorum ki kimse giymesin artık 10 numarayı. En azından 20-30 yıl. Kaldıralım müzeye. Bu takımda madem Hagi'ye jübile yapılmadı o zaman ona olan saygımızı böyle ifade edelim. Kimse giyipte o numarayı, beklentiye sokmasın taraftarı. Sonra kimse altından kalkamıyor bu yükün ve hayal kırıklığına uğrayan yine biz, taraftar oluyor.

Sizden ricam bu hareketime ortak olmanız.

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Kaptanın ardından...

  Dün akşam arkadaşlarımla beraber iftar yemeğine katılmıştım. Gayet hoştu güzeldi. İyi de sonlandı fakat eve döndüğümde şok oldum. Arda'nın Madrid yolcusu olduğunu duyunca ayrı bi hüzün kapladı içimi. Resmi siteden yapılan açıklama kulüplerin anlaştığı doğrultusundaydı ki en ufak bi umut vardı içimde "belki kalır diye". Ama bi saat sonra gelen veda mektubu yaktı bitirdi. Çok üzüntü duymadım değil. Her yıl 10 gol 25 asist civarı katkısı olan bi oyuncuydu Arda.
 
  Ama şimdi gurur duyuyorum onunla ve Galatasaray'la. Söylesenize  başka hangi Türk takımı yapabildi bu güne kadar bunu. Hangi takım daha doruk noktasına ulaşmadan Avrupa'nın büyük bi kulübüne oyuncu gönderdi. Unutmayın Arda hâlâ genç. Önü açık. Ve benim tahminim 2-3 yıl içerisinde onu daha büyük bi kulüpte görebileceğiz. Ama şuna çok seviniyorum. Artık Türkiye'de özel hayatı değil, sahada ki başarıları konuşulacak. Çünkü o bizi gururlandırmaya oradan devam edecek. Daha profesyonel bi ortam da oynayacak.

  Ama şu unutulmasın ki eğer sakatlanırsa, canı yanarsa Atletico taraftarının değil, taa buralarda ki Galatasaray taraftarının yüreği sızlar. Onu buradan desteklemeye devam eder bu taraftar. Asla unutmaz Arda'yı.

  Belki bi gün... Aniden geri döner Galatasaray'a. Yeniden geçirir o formayı sırtına, yeniden takar o kaptanlık pazubandını sol koluna ve yeniden giyer 66 numarayı. Ama en önemlisi...

  YENİDEN SAVAŞIR O ARMA İÇİN.

  Güle güle Kaptan. Yolun açık, şansın bol olsun. Dualarım hep seninle...

9 Ağustos 2011 Salı

Kaptan Uçtu


Resmi Açıklama : Profesyonel Futbolcumuz Arda Turan'ın Atletico Madrid'e transferi konusunda mutabakata varılmıştır. Taraflar, Atletico Madrid'in bu transfer karşılığında Galatasaray A.Ş.'ye 12.000.000 Euro transfer bedeli ve 1.000.000 Euro bonus ödemesi yapması ve Arda Turan'ın bir Türk Kulübüne transferi halinde Galatasaray A.Ş.'ye öncelikli alım hakkı tanınması konusunda anlaşmışlardır.

Galatasaray Sportif AŞ


HÜRRiYET ALMA ALDIRMA!


Galatasaray'a şikeci diyen, taraflı haber yapan Hürriyet Gazetesi'ni             
         ALMA              ALDIRMA

Muslera GSTV'de

  Galatasaray'ın yeni transferi Uruguaylı kaleci Fernando Muslera, Galatasaray Televizyonu'nda canlı yayında taraftarlarla buluşuyor!
Muslera'nın transferinin perde arkası, duygu ve düşünceleri, Uruguay'la kupaya uzandıkları Copa America'da yaşadıkları, taraftarlara çok özel mesajları ve özel açıklamaları Son Pas programında ekranlara geliyor.

SON PAS, bugün saat 17.30'da canlı yayınla GSTV'de.



Gereksiz Anket

İnternette dolaşırken rastladım ve bu kadar gereksiz bi anket olamaz olmamalı demekten de kendimi alamadım. Bu yıl olmuş hâlâ HAGI ile alex'i kıyaslayanlar var. Yazık yazık...


errea Tanıttı

Galatasaray'ın amatör branşlarda ki forma üreticisi errea her branştan birer forma tanıttı.









   BAYAN VOLEYBOL       ERKEK VOLEYBOL      BAYAN BASKETBOL   ERKEK BASKETBOL

Formaların tam parçalı şekillerde üretilmesi ise Futbol formaları konusunda yapılan yanlışlığa inceden bi gönderme oldu sanırım. Ayrıca sıfır kol formalarda tam parçalı desenler oluşturabilmek olduğunca zordur fakat 0 hata gibi duruyor. Erkek voleybol forması ise tam parçalıya çok yakın. Açıkçası ben errea'ya pek sıcak bakmıyordum fakat iyi iş çıkarmışlar doğrusu.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Parçalına Sahip Çık!

Galatasaray'ın parçalı fomasına neden parçalı denir. Şimdi ki ile ne bağlantısı var. Hepsi bu kitapçıkta


 

17 Temmuz 2011 Pazar

Yeni Formalar

  Yeni formaların tanıtımını GSTV'den takip ediyorum da o kadar reklamı yapılmasına rağmen bu formalar beni pek tatmin etmedi gibi sanki. Sarı forma çok güzel. Sade ve şık. Ancak siyah forma için onu söyleyemeyeceğim. Yakası çok kötü ayrıca daha güzel bi kırmızı desen kullanılabilirdi. Parçalı ise idare eder. Hayallerimdeki gibi olmasa da iyi en azından. Ama düşünüyorum da.. Dendi ki Galatasaray elit kategoride yer alacakmış. Barcelona, Man Utd gibi büyük takımların bulunduğu kategoride. O zaman niye onlarla aynı desenleri kullanamadık? Onların formalarına ölüp bitiyorum. Ama neyse üzerinde Arması olsun da düz t-shirt bile yeter bize. Şu an izlemeye devam ediyorum. Fikirlerim oluştukça devam ederim yazıma. Çok sade olduğu bi gerçek ama şu var ki hepsi de asil.

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Ahh Ah! Kara Leke

Sözlerime başlamdan önce herkesin bildiği gibi bir olayı anlatmak istediğimi galiba başlıktan anladınız. Bu şike olayları ligimizie, şanlı futbol tarihimize vurulmuş bir kara lekedir. Fakat bunu sadece bu sezonla bağdaştırmamalı. Çünkü ben 2009-10 sezonu sonunda bas bas bağırdım ama kimse siklemedi bile. Yanılmıyorsam 33. hafta maçı. Belki 32. Ankaragücü - Fenerbahçe. Maçta O zaman Ankara temsilcisinin sezonu başarıyla geçirmiş kalecisi Serkan Kırıntılı'nın yediği goller çok dikkatimi çekti. Hani 1 değil 2 değil tam 5 hatalı gol. Sezon biter bitmez de Fenerbahçe'ye transfer oldu. Fakat Bursa şampiyon oldu diye pek üstünde durulmadı.

Asıl varmak istediğim konu şu. Bu şike olaylarını tartışıyoruz da yalnız bu sene mi yapıldı. Yıllardır vardı bu olaylar. Ancak bi şekilde ört-bas ediliyordu. Neyse ya ben bu konuyu galiba toparlayamayacağım. Boşverin sadece düşünün o yeter.